Detoks Grubu

Detoks Grubu Öncelikle bu programın sağlığınızı riske atacak kürlerden veya tamamen sıvı besinlerden oluşmadığını bilelim. Bu program seyahat dönüşlerinde , motivasyon kayıplarında önerdiğimiz , başlamak isteyen ama nereden başlayacağını bilemeyenler için referans bir program.. İlk 2 gün yağ yakımını destekleyen ,3 gün metabolizma hızlandıran son 2 gün ise ödem atımını destekleyen 7 günlük bir program.. Katılmak ve detaylı bilgi almak için (( linkk ) Not: Program 18 yaş üstü bireyler için geçerlidir. Gebeler ve 6 aydan küçük bebeği olan emziren anneler için geçerli değildir.

Sürekli Bir Şeyler Yemek İstiyorum

Sürekli bir şeyler yemek istiyorum, aşırı yiyorum, doymak bilmiyorum.. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, ne kadar yiyeceğiniz tamamen sizin kontrolünüzde. Durum böyle olsa da sosyal medyadaki yemek ve tatlı fotoğrafları, karantina döneminde sürekli evde olma hali,sonrasındaki tatiller bazen de can sıkıntısı kontrolü kaybetmenize sebep olmuş olabilir. Kontrolü tekrar elinize alabilmenize yardımcı olacak birkaç tavsiyeyi sizin için derledik!Yemek yerken dikkatiniz yemeğinizde olsun: Bilgisayar başında, televizyon izlerken bir şeyler yemek pandemi döneminde birçoğumuz için alışkanlık halini aldı, dikkatiniz yemeğinizde değilken porsiyon kontrolünü kaybetmeniz kaçınılmaz. Bu alışkanlığımız eğlenceli olsa da daha fazla kalori almanıza sebep olmakla kalmaz, günün ilerleyen saatlerindeki öğünlerinizde bile fazla yemenize sebep olabilir.Sizi sürekli yemeye teşvik eden yiyecekleri uzağınızda tutun: Çok sevdiğiniz çikolatadan dolabınızda bir sürü varsa onları yeme fikrinden kendizi alıkoymanız tabi ki çok zordur. Sizi çok yemeye teşvik eden yiyeceklere kolay ulaşamazsanız, çok yemeye teşvik olmazsınız . Özellikle paketli cipsleri çikolatalı abur cuburları stoklamayı bırakıp, mutfağınızda onlara ayırdığınız bölmeleri sağlıklı atıştırmalıklarla değiştirebilirsiniz !Lif bakımından zengin besinler tüketin: Sabah kahvaltıda yulaf ezmesi yemek yerine aynı kaloriye denk gelen mısır gevreği yesem? Bu soruyu yapılan bir çalışma sonucunda şu şekilde cevaplayabiliriz ; yulaf yemiş olsaydınız öğlen daha az yerdiniz. Lifli besinler sonrasında ne kadar yiyeceğinizi etkiler, salata porsiyonlarınızı büyütüp, lif alımınızı artırabilir çok yemenizin önüne geçebilirsiniz. Yeterli protein tükettiğinizden emin olun: Protein daha tok hissetmenizi, açlığınızı kontrol altına almanızı sağlayabilir. Çalışmalarda zengin bir kahvaltı yapan bireylerin, sonraki öğünlerde daha az tükettikleri gösterilmiştir, gün içinde ihtiyacınız olan proteini aldığınıza emin olun!Stresinizi azaltın: Çalışmalar stresin aşırı yemeye ve kilo alımına sebep olduğunu göstermiştir. Stresinizi azaltmak için bir paket cips yemek yerine size daha iyi hissettirecek aktiviteler bulabilirsiniz.Mesela egzersiz yapabilir çok daha iyi hissedebilirsiniz. Kan şekerinizi dengede tutun: Tam tahıllı unlar ile, beyaz unun kalorisi neredeyse aynı neden tam tahıllı unu tercih ediyoruz?  Çünkü dengeli beslenmede hedef dengeli kan şekeri olmalıdır. Kan şekerinizi hızlı yükselten yiyeceklerden kaçınmalısınız. Hızlı kan şekeri dalgalanmaları daha çok acıkmanız ve daha çok yemeniz anlamına gelir. Bu nedenle beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, kahvaltılık gevrekleriniz yerine de yulafı tercih etmelisiniz.Size en uygun öğün sayısını bulun: Öğle yemeği yemediğinizde kalori almadığınız için avantajlı olduğunuzu düşünürken, akşam aşırı yiyip o kalorileri fazlasıyla alabilirsiniz. Düzenli öğün tüketiminin gün içine daha az yemeyi sağladığı çalışmalarda gösterilmiştir.  Bu nedenle sürekli duyduğumuz  ‘az ye sık sık ye ‘  sözünde o sıklığı uyku saatiniz, gün içindeki aktif olduğunuz zaman dilimine göre belirlerseniz aşırı yemenin önüne geçebilirsiniz. Ayrıca aralıklı oruç dediğimiz beslenme biçimi de günün sınırlı zaman diliminde yemenize dayandığı için daha az yemenizi sağlayabileceğini unutmayın ! Alkol alımınızı sınırlayın: Yapılan bir çalışmada yemek esnasında 4-5 kadeh şarap içen bireylerle ile 1-2 kadeh şarap içen bireylerin yedikleri miktarları kıyaslanmış, daha fazla alkol tüketen bireylerin o öğün sırasında aşırı yediklerini kaydedilmiş. Tüketmek istiyorsanız ılımlı düzeylerde tüketmeye özen gösterin!Yavaşlayın: Hızlı yemeniz aşırı yemenize ve kilo almanıza sebep olabilir. Yirmi dakikadan sonra tokluk sağlayacak hormonunuz salgılanacağı için acele etmeyin, yavaş yavaş çiğneyip yemeğinizin tadını çıkarın. Evde yemek yapmaya özen gösterin: Kolay ulaşabilen yiyeceği daha çok tüketirsiniz, bu nedenle evde yemek yapmak, dolabınızda sağlıklı alternatifler bulundurmak yeme kontrolünüzü sağlamanıza yardımcı olacaktır. Bu sayede hem paranızdan tasarruf edebilir, hem de daha sağlıklı beslenebilirsiniz.  Şekerli içeceklerden kaçının: Bir öğünde aşırı yemenizin sebebi yemeğinizin yanında tükettiğiniz kolanız olabilir. Yapılan bir çalışmada yemekle şekerli içecek tüketenlerin o öğünde içecek olarak su tüketenlere kıyasla daha fazla yediğini belirtmiş.  Şekerli içeceklerden gelen kaloriler de cabası!Gerçekten aç olup olmadığınızı sorgulayın: Canınız mı sıkılıyor, karnınız mı acıktı? Yapacak bir şeyiniz olmadığından mı yemek istiyorsunuz, yoksa gerçekten ihtiyacınız mı var? Bu soruların cevaplarını kendiniz de arayın ve öyle yemeye başlayın.Sağlıklı yağlar tüketin: Öğünlerinize fındık, badem, ceviz, avokado, zeytinyağı gibi sağlıklı yağları eklemeniz 3-4 saat sonra daha tok hissetmenizi sağlayabilir. 

Su içmenin bilimsel faydaları

‘Bol bol su için ‘ sağlıkla ilgili her alanda hastalıklardan korunmada, hastalıkların tedavisinde, kilo vermede en sık duyduğumuz öneridir. Neden su içmek bu kadar önemli, vücudumuzda ne gibi etkileri var ? Aşağıda bu soruları sizin için yanıtlamaya çalıştık.Enerji seviyemizi ve beyin fonksiyonlarımızı önemli oranda etkiler. Beyin fonksiyonlarımız hidrasyon durumundan doğrudan etkilenir. Araştırmalar hafif dehidrasyon durumunda bile beyin fonksiyonlarımızın olumsuz etkilendiğini göstermektedir. Genç kadınlarda yapılan bir çalışmada, araştırmacılar egzersiz sonrası % 1.4’lük sıvı kaybının hem ruh halini hem de konsantrasyonu olumsuz etkilediğini bulmuşlardır. Ayrıca susuz kalmanın baş ağrılarının sıklığını da artırdığı saptanmıştır. Benzer başka bir çalışmada su kaybının artan kaygı ve yorgunlukla ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Yeterli su tüketmek enerji dengemizi korur,  daha güçlü bir hafızaya sahip olmamızı sağlar ve konsantrasyonumuzu artırır! Fiziksel performansı en üst düzeye çıkarmanıza yardımcı olur. Vücut ağırlığımızın  %2’ sinden daha fazla sıvı kaybı hemen fark edebileceğimiz olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Sporcular antrenmandan sonra ter yoluyla ağırlıklarının yaklaşık %6-10’ u kadar sıvıyı kaybederler. Sporculardaki bu sıvı kaybı motivasyonlarının azalmasına, yorgunluklarının artmasına sebep olur. Hatta yeterince su tüketmezseniz yapacağınız egzersiz hem fiziksel hem de zihinsel olarak size daha zor gelebilir. Yeterli miktarda su tükettiğinizde ise yaptığınız yoğun egzersizdeki oksidatif stresi azalır. Egzersiz yapıyorsanız vücudunuz için gerekli olan hidrasyon durumunu sağlamak için yeterli su tüketmeniz performansınızı maksimum seviyeye çıkarmanıza yardımcı olacaktır! Kabızlığı önler. Kabızlık bağırsak hareketlerimizin normalden daha az olduğu durumdur. Kabızlık genelde çok ciddi bir sağlık sorununa sebep olmasa da günlük hayatımızı oldukça olumsuz etkileyen bir durumdur. Bağırsak hareketlerimizin düzelmesi kabız olduğumuzda rahatlamamızı sağlayacaktır. Kabızlık durumunun ortadan kalkması için yeteri kadar sıvı tüketimi çok önemlidir.Bol su tüketimi bağırsak hareketlerinizi düzenlemeye yardımcı olur ve kabız olmanızı önler.Böbrek taşlarının tedavisinde yardımcı olur.  Böbrek taşları böbreklerimizde oluşan minerallerden oluşan kristal kümelerdir ve şiddetli ağrıya sebep olur. Daha yüksek sıvı alımı, böbreklerden geçen idrar hacmini arttırır. İdrar hacmi artığından minerallerin konsantrasyonunu daha seyrek hale gelir, bu durumda kristalleşme ve topaklanma olasılığı daha düşüktür. Böbrek taşlarının tedavisinde ve tekrarlamasının önlenmesinde de yeterli su tüketimi etkili ve gereklidir.Kilo kaybına yardımcı olabilir. Bol miktarda su içmek tokluk hissinizi ve metabolizma hızınızı artırarak kilo vermenize yardımcı olabilir .Yemeklerden yarım saat önce su içmek daha tok hissetmenizi ve daha az miktarda besin tüketmenizi sağlayacaktır. Baş ağrılarını önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir. Dehidrasyon bazı kişilerde baş ağrısını ve migreni tetikleyebilir. Araştırmalar, bir baş ağrısının dehidrasyonun en yaygın semptomlarından biri olduğunu göstermiştir. Örneğin, 393 kişide yapılan bir araştırma, katılımcıların% 40’ının dehidrasyon sonucu bir baş ağrısı yaşadığını bulmuştur.Ayrıca çalışmalar yeterli su tüketiminin sık sık baş ağrısı yaşayanlarda semptomların hafifletilmesinde etkili olduğunu göstermiştir. Vücudumuzun çok büyük bir kısmının sudan oluşması nedeniyle su bizim için hayati önem taşır. Sağlığımız için günde 2.5-3 L su içmeyi ihmal etmeyelim !

Polikistik Over Sendromu ve Beslenme

Polikistik over sendromu (PKOS) üreme çağındaki kadınlarda meydana gelen, kronik seyreden, gelecekteki yaşam kalitesini olumsuz etkileyen endokrin bir bozukluktur. PKOS günümüzde kadınlar arasında oldukça sık karşılaşılan bir hastalıktır ve kadınların % 7 sinde gözlemlenmektedir.Polikistik over Sendromu aşırı tüylenme ( hirşutizm), adet görmeme ya da adet düzensizliği, gebe kalamama, abdominal obezite, yumurtalıklarda çok sayıda kist ile karakterize seyreder. Yüksek androjen salınımı ve anormal insülin aktivasyonu polikistik over sendromuna zemin hazırlarken, hastaların %70’inde insülin direnci oluşmaktadır. Polikistik overi olan kadınlar yumurtalıklarında fazla androjen üretiminden kaynaklı çoklu kistlere sahiptirler ve genelde polikistik overli kadınların %70’inde adet düzensizliği görülür. Polikistik over Sendromu olan her iki kadından birinin obez ya da aşırı şişman olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca polikistik over sendromu olan kadınlar diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları için daha fazla risk altında olabilirler. PKOS kronik bir hastalık olduğundan semptomların azalması ve yaşam kalitesinin artırılması birinci önceliktir. Polikistik overi olan kadınların diyetlerine ve fiziksel aktivitelerine dikkat ederek semptomları yönetebilmeleri mümkündür. Hormonal dengesizlikler, insülin direnci ve bu duruma bağlı inflamasyon, polikistik overi olan kadınların kilo vermesini zorlaştırır. Bununla birlikte, yaklaşık % 5’lik küçük bir kilo kaybı bile polikistik overi olankadınlarda insülin direncini, hormon seviyelerini, adet döngülerini, doğurganlığı ve genel yaşam kalitesini artırabilir. Çalışmalarda polikistik overi olan obez kadınlarda vücut ağırlığının %2-5 arasında azalması ovülasyonun başlaması ve insülin duyarlılığının artması için yeterli olduğu belirtilmiştir. % 5-10 ağırlık kaybı ise menstrual işlevleri düzeltmiş, tip 2 diyabet gelişme riskinin azalmasını sağlamıştır.BESLENME ÖNERİLERİÖğün atlanmayın, düzenli öğünler tüketin: Kan şekerinizin kontrolü için öğün atlamayıp düzenli öğünler tüketmelisiniz.İdeal miktarda düşük glisemik indeksli karbonhidrat tüketin: Diyetin karbonhidrat içeriği günlük alınan enerjinin %55-60’ ını oluşturmalıdır. Glisemik indeksi yüksek besinler yerine kan glikozunun kontrolünü sağlamak için glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir. Glisemik indeksi düşük besinler insülin direncinin azalmasına, tokluk hissi oluşumuna katkı sağlamaktadır.İhtiyacınız olan proteini aldığınızdan emin olun:Diyetin protein içeriğinin ideal düzeyde olması tokluk sağlamak, insülin duyarlılığını artırmak, üreme ve endokrin işlevleri düzenlemek açısından oldukça önemlidir. Günlük enerjinin %15-20 si proteinlerden gelmelidir.Diyet yağınızın miktarına ve içeriğine dikkat edin: Diyetin  toplam  enerjisinin  %25-30’u yağdan gelmelidir. PKOS’lu  hastalarda omega-3 yağ asidinin ek olarak alınması önerilmektedir. Diyette çoklu doymamış yağ asitlerinin artması insülin direncini azaltır, kontrolsüz insülin salınımını engeller ve bu durum androjen salınımının azalmasında etkilidir. Günlük alınan enerjinin %2 ‘ den fazlası trans yağ olması durumunda infertilite riskinin arttığı bilinmektedir. Bu nedenle trans yağ alımından kaçınılmalıdır.Lif alımını artırın: Yapılan bir çalışmalarda yüksek lifli diyet PKOS’ lu kadınlarda düşük insülin direnci, daha az karın yağı, daha az vücut ağırlığı ile bağlantılı bulunmuştur. Fermente gıda alımını artırın: Yapılan çalışmalarda polikistik overi olan kadınların bağırsaklarında sağlıklı bireylere oranla daha az sayıda bakteri saptanmıştır. Yoğurt, kefir gibi fermente besinleri beslenmenize ekleyerek yararlı bakterilerinizin sayısını artırabilir , hekiminizin de önerisi ile probiyotik takviyesi kullanabilirsiniz.İşlenmiş gıdaları, rafine şekeri sınırlandırın: İşlenmiş gıdalar şeker içerikleri ile kan şekerinizde dalgalanmalara sebep olur ve insülin direncini artırır. Yapılan çalışmalarda polikistik overi olan kadınların şeker tüketimi sonrası sağlıklı kadınlara oranla kan şekeri düzeyinde ve insülin seviyelerinde daha fazla artış gözlemlenmiştir. Bu nedenle işlenmiş gıdaları tüketmemeye özen göstermelisiniz. Paketli kekleri, kurabiyeleri, çikolataları hayatınızdan çıkarıp tatlı ihtiyacınızı sağlıklı alternatiflerle giderebilirsiniz!Akdeniz tipi beslenmeye özen gösterin: Yapılan araştırmalarda polikistik overi olan kadınların vücutlarında kronik inflamasyon durumunun mevcut olduğunu gözlemlenmiştir ve bu durumun obezite başta olmak üzere birçok kronik hastalıkla bağlantılı olduğu bilinmektedir. Meyve, sebze, tam tahıl, zeytinyağı, balık gibi besin öğesi yüksek gıdaları tüketmeye dayanan Akdeniz tipi beslenme kronik inflamasyona karşı koruma sağlar. Düzenli egzersiz yapın: Düzenli yapılan ağırlık ya da kardiyo antrenmanlarının polikistik over sendorumu olan kadınlarda insülin duyarlılığını artırdığı, kan şekeri regülasyonunu geliştirdiği gözlemlenmiştir. Düzenli egzersiz yapmak için gerekli motivasyonunuzu sağlayıp, yaşam biçimi haline getirmeyi denemelisiniz!Yeterince uyuyun: Yetersiz uykunun açlık hormonlarınızınn aktivesini artırıp gün içinde daha fazla yemenize sebep olduğu bilinmektedir. Yetersiz uyku aşırı kilo ve obezite  riski ile direkt olarak bağlantılıdır, bu sebeple yeteri kadar uyuduğunuza emin olun!Stresinizi yönetmeye çalışın: Stres kan glikoz düzeyini artırır ve yükselen kortizol seviyesi polikistik over sendromu olan kadınlarda yüksek olan insülin direncini daha da artırmaktadır. Bu nedenle stres kontrolünüzü sağlamalısınız!Hastalığın tedavisinde ilk basamak olan ağırlık kaybının sağlanması ve vücut ağırlığının kontrol altına alınabilmesi için sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yaşam tarzı halini almalıdır. 

Kolajen

Kolajen: Kolajen nedir ? Neden kullanılır? Günümüzde cilt, eklem ve saç sağlığını desteklemeyi amaçlayan birçok kişi günlük olarak kolajen takviyesi kullanmaktadır. Kolajen hayvanlarda en bol bulunan yapısal proteindir. Hücrelerimizin ve dokularımızın yapısını oluşturur. Bilinen 28 tip kolajen vardır ve tip-1 kolajen insan vücudundaki kolajenin %90’ını oluşturur. Kolajen esas olarak glisin, prolin, hidroksiprolin aminoasitlerinden oluşur. Bağ dokuda, deride,kemiklerde, kıkırdakta bulunur. Dokulara yapısal destek sağlar ve hücresel süreçlerde önemli rol oynar. Fibroblast denilen bağ doku hücreleri kolajeni üretir ve korur. İnsan yaşlandıkça kolajenleri parçalanır, fibroblast işlevi bozulur ve kolajen üretimi yavaşlar. Bu değişiklikler elastin adı verilen bir diğer yapısal proteinin kaybıyla birlikte ciltte sarkma kırışıklık gibi yaşlanma belirtilerine yol açar.Yaşlandıkça kolajen üretiminiz doğal olarak azalır. Ek olarak kolajen parçalanır ve daha gevşek şekilde dağılır. Bu değişiklikler , kırışıklıklar , kuru ve sarkan cilt gibi yaşlanmanın karakteristik belirtilerine yol açar. İskelet sistemininde bulunan kolajenin bütünlüğü de yaşla birlikte azalır ve kemik gücünde azalmaya yol açar. Bazı diyet ve yaşam tarzı faktörleri de kolajenin üretimini yavaşlatıp parçalanmasını hızlandırabilir. Örneğin sigara kolajenin yapısını bozduğu için kırışıklıklara ve elastikiyet kaybına neden olur. Ek olarak işlenmiş gıdalar ve ilave şekerin glikasyon adı verilen ve kolajenin döngüsünü azaltan sürece katkıda bulunarak erken yaşlanmaya neden olabileceği çalışmalarda gösterilmiştir. Aşırı güneş ışığı da kolajen üretimini negatif etkilerek erken yaşlanmaya sebep olabilir. Kollajen içeren besin kaynakları nelerdir ?Kollajen için en iyi besin kaynakları hayvansal kaynaklardır. Kolajen açısından zengin gıdalardan örnek verecek olursak hayvansal kemikler, etler ve derilerdir. Ayrıca vücudumuz aminoasitlerden kolajen sentezlediği için yumurta , fasülye gibi gıdalarla protein alımımızı artırarak kolajen üretimimizi destekleyebiliriz.Aminoasitlerin dışında kolajen üretimi için gereken diyet bileşenlerine de vücudumuzun ihtiyacı vardır. Örneğin kolajen sentezi için C vitamini gereklidir. Bu nedenle c vitaminini yeteri kadar almadığımızda kolajen üretimi bozulabilir. Bu durumu yaşamamak için bol miktarda C vitamini içeren turunçgiller, biber, yeşillikler gibi besinleri tüketmek kolajen üretimini destekler. Kolajen Takviyesi kullanmanın faydaları nelerdir ?Yapılan çalışmalar kolajenin cilt sağlığını desteklediğini göstermektedir. Örneğin yapılan bir çalışmada % 95’ i kadın olan 20-70 yaşları arasında 1.125 katılımcıda hidrolize kolajen almanın plasebo tedavilerine göre cilt nemini, elastikiyetini ve kırışıklıklarını iyileştirdiği gösterilmiştir. Kolajen takviyesi ile cilt sağlığı üzerinde pozitif etki görülen çalışmaların çoğu günde 2.5-15 gram arasında 8 hafta ve daha uzun süre kullanımla ortaya çıkmıştır. Kolajen takviyesi alırken nelere dikkat etmeliyiz ? 20’li yaşların ortalarından itibaren vücuttaki kolajenin her yıl yaklaşık yüzde 1’ini kaybederiz.25 yaş sonrası kolajen takviyesi kullanmaya başlamak cilt kırışıklarının oluşmasını azaltmaya yardımcı olacaktır. Kolajenin cilt üzerinden emilmez. Bu nedenle kolajenli cilt ürünleri kullanmak yerine takviyesini almayı tercih edebiliriz. Tip1-Tip 3 kolajen cilt sağlığı için , tip 2 kolajen ise eklem sağlığı için önerilmektedir. Günlük önerilen doz 2500 mg- 10.000 mg arasındadır. Emiliminin yüksek olması için 4000 daltondan az molekül ağırlığına sahip ürünler tercih edilmelidir. Hidrolize kolajenin biyoyararlılığı daha fazladır. Aromalı takviyelerde tatlandırıcılar bulunabilir. Stevia ile tatlandırılmış olanlar sukraloz , asesülfam- K gibi tatlandırıcı içerenlere göre daha tercih edilebilir özelliktedir . Vücut kolajen sentezini artırması için Glutatyon , Hiyalüronik asit , biotin , c vitamini ,resveratrol gibi içeriklerin desteği önemlidir bu nedenle bu içeriklerinde takviyede bulunması bir avantajdır. Gebe ve emziren bireyler ile kronik herhangi bir hastalığı bulunan bireylerin kullanmaya başlamadan önce doktoruna danışması tavsiye edilir. Wu, M., Cronin, K., & Crane, J. S. (2018). Biochemistry, collagen synthesisCoppola, D., Oliviero, M., Vitale, G. A., Lauritano, C., D’Ambra, I., Iannace, S., & de Pascale, D. (2020). Marine collagen from alternative and sustainable sources: Extraction, processing and applications. Marine drugs, 18(4), 214.Pullar, J. M., Carr, A. C., & Vissers, M. C. (2017). The roles of vitamin C in skin health. Nutrients, 9(8), 866.de Miranda, R. B., Weimer, P., & Rossi, R. C. (2021). Effects of hydrolyzed collagen supplementation on skin aging: a systematic review and meta‐analysis. International Journal of Dermatology, 60(12), 1449-1461.Choi, F. D., Sung, C. T., Juhasz, M. L., & Mesinkovsk, N. A. (2019). Oral collagen supplementation: a systematic review of dermatological applications. Journal of drugs in dermatology: JDD, 18(1), 9-16.

Diyabet

Şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, yüksek kan şekerine neden olan metabolik bir hastalıktır ve 21. Yüzyılın en büyük halk sağlığı problemlerinden biridir. İnsülin hormonu şekeri kandan enerji için kullanmak veya depolamak üzere hücrelere taşır. Diyabette pankreasınız yeterli insülin üretemez veya vücudunuz üretilen insülini etkin bir şekilde kullanamaz.Bu durum kan şekerinizin yükselmesine sebep olur. Diyabetten tedavi edilmeyen yüksek kan şekeri sinirlerinize, gözlerinize, böbreklerinize ve diğer organlarınıza zarar verebilir.Diyabetin tip 1 (Tip I DM) ve tip 2 diyabet (Tip II DM) olmak üzere başlıca iki türü vardır. Diyabetin üç tane ana belirtisi:polidipsi (sık susama)polifaji( sık acıkma) poliüri ( sık idrara çıkma)yer almaktadır. Bunun yanı sıra diyabet; diyabetik ayak, ketoasidoz, göz, böbrek ve sinir hasarı, nonketotik hiperosmolarite, geç yara iyileşmesi ve dokularda çeşitli enfeksiyonlar gibi birçok komplikasyonun gelişmesine neden olabilmektedir. Tanı: Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nin Diabetes Mellitus ve Komplikasyonları Tanı, Tedavi ve İzlem Kılavuzu’na göre diyabet tanısı; Açlık plazma glikozu ≥126 mg/dL,75 gramlık oral glikoz tolerans testinde 2. saat plazma glikozu ≥200 mg/dL, Diyabet semptomlarıyla birlikte rastgele plazma glikozunun ≥200 mg/dL, HbA1C ≥ %6.5 olması gibi durumlardan birinin varlığı diyabet tanısı koymak için yeterlidir. İyi beslenmek ve düzenli fiziksel aktivite dyabeti yönetmenin en etkili yollarıdır. Nasıl beslendiğiniz kardiyometabolik risk faktörlerinizi, kan basıncınızı, kan şekeri seviyesinizi, vücudunuzdaki inflamasyonu etkilemektedir. Kan şekeri kontrolünüzün sağlanması diyabetle ilgili komplikasyonların gelişimini önlemektedir ve yavaşlatmaktadır. Bu nedenle kan şekeri seviyenizin optimal seviyede tutulması oldukça önemlidir.Akdeniz diyeti, DASH diyeti, vejetaryen beslenme ve düşük karbonhidratlı diyet diyabetin kontrol altına alınması için önerilen diyetlerdir. Akdeniz ve DASH diyetinin IR (insülin direnci),  lipit profili, kan basıncı ve inflamatuar belirtçleri etkileyerek diyabette etkili olduğu belirtilmektedir. Amerikan Diyabet Derneği (ADA) ve Amerikan Kalp Derneği, Akdeniz diyetini Tip II DM’li bireylerde, glisemik kontrolü sağlamak ve kardiyovasküler risk faktörlerini iyileştirmek için önermektedir. 

Aralıklı Oruç

Değişen ve gelişen dünyada beslenme düzenimiz de hızla değişiyor. İşe ya da okula gitmeden yapılan kahvaltı, öğle arasında yenilen bir öğlen yemeği ve akşam eve dönüşte güzel bir akşam yemeği.. Üç ana öğünden oluşan geleneksel beslenme düzenimiz şimdilerde yerini 2 ana öğüne bıraktı gibi görünüyor. 2019 yılında en çok araştırılan ve uygulanan aralıklı oruç nasıl bir beslenme düzeni?İntermittent fasting ya da aralıklı açlık diye de bilinen bu beslenme düzenini birbirini takip eden açlık ve yeme periyotları olarak tanımlayabiliriz.ARALIKLI ORUÇ NASIL YAPILIR?Aralıklı orucu uygulamanın farklı yöntemleri bulunur bunları şöyle özetleyebiliriz:Alternatif gün yöntemi( eat-stop-eat) diye adlandırdığımız beslenme düzeninde 24 saat boyunca açlık penceresi oluşturulur ve bu periyodik olarak devam ettirilir. Modifiye açlık diye adlandırdığımız yöntemde haftanın iki günü enerji ihtiyacının %25 i alınırken diğer 5 gün sağlıklı beslenme düzenine devam ediliyor. Açlık dönemine dahil edeceğiniz  iki günün hangi  gün olacağını seçmek ise tamamen sizin elinizde. Ancak genelde alınan kalori miktarı yaklaşık 400-700 kaloriye karşılık geldiği için modifiye açlık yöntemi uygulanması zor bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor.Tüm günü bu kadar az yiyerek geçirmek birçoğumuz için eziyete dönüşebilir!Zaman kısıtlı beslenme yöntemi ise tüm dünyada en çok uygulanan yöntem, günün en az 14 saatini besinlerden uzak kalarak geçirmemiz gerekiyor ve genelde 16/8 yöntemi tercih ediliyor. Açlık periyotlarında su, çay ve kahve tüketmek serbest ancak kahveye ekleyeceğimiz sütü ,kremayı açlık süremizde bir kenara bırakıp sade tüketmek durumundayız! Özellikle kilo vermek için aralıklı oruç yapanlar  için şu noktanın altını çizmekte fayda var açlık sürecini takip eden yeme penceresi bir ödül değil,  yani ‘16 saat açız 8 saat istediğimizi istediğimiz kadar yiyelim’ yanılgısına düşerseniz kilo alabilirsiniz!Peki neden aç kalıyoruz , biz açken vücudumuzda neler oluyor? Açlık sürecinde vücudumuz enerji için karaciğerimizin ürettiği keton cisimciklerini kullanmaya başlar. Başlangıçta az olan keton cisimciklerinin miktarı açlık süresi ilerdikçe artar.Keton cisimcikleri sadece enerji metabolizmasında kullanılan bir yakıt değildir. Birçok metabolik fonksiyonda görev alır. Sağlığımız ve yaşlanma sürecimizde görev alan birçok metabolik süreçte keton cisimcikleri yer alır.  Aç olduğumuz süreçte insülin salınımımız azalır, insülin seviyesinin düşük olması yağ yakımını hızlandırır. Büyüme hormonunun salgılanması artar ve bu hormon yağ yakımını, kas kazanımını destekler. Aynı zamanda aralıklı orucun metabolizmayı hızlandırdığı çalışmalar mevcuttur ancak genel kanı çok uzun süre uygulandığında metabolizmanın yavaşlayacağı yönündedir. Çalışmalar aralıklı orucun geleneksel beslenme düzenine karşı kilo vermede üstünlüğünün olmadığını, asıl üstünlüğünün bel çevresindeki incelmeyi sağlamak olduğunu gösteriyor. Aralıklı oruç birçok kronik hastalığa karşı koruma sağlıyor ve sağlık açısından faydaları saymakla bitmiyor. Ancak uzun dönem uygulamasının faydadan çok zararı olduğunun altını çizmekte fayda var. Bu nedenle kilo vermenin durduğu dönemlerde periyodik olarak dönemsel uygulandığında birçok faydasını görsek de bizim için en etkili beslenme biçiminin sürdürebildiğimiz beslenme biçimi olduğunu unutmayalım!

Danışman Yorumları

İnanılmaz enerjisi ile insana güven veriyor. Hayatıma uyumlu liste yazıyor ve motivasyon konuşmaları ile umutsuzluk ve stres kalmıyor insanda. İnsülin direncime rağmen listesine uymakta zorlanmıyor insan. -HASTA Panik atak / anksiyete ilaçları sebebi ile 3 ayda 15 kilo almış ve ilacı bırakınca 10 kilo kadar vermiştim. Sonrasında ise Aylin Hanım ile tanıştım ve 3-4 aydır kendisi ile çalışıyorum. ilaçları tekrar kullanmaya başlamama rağmen daha önce bana kilo aldıran ilaçları içerken aynı zamanda kilo veriyorum. Kendisi çok ilgili ve size göre programlar yazarak hem sağlıklı hem de yağ yakımınızı sağlayacak listeler hazırlıyor. İşini özverili bir şekilde yerine getiriyor. Ben iletişiminden ve işini iyi yapmasından dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum ve çok memnun kaldığımı sizlere de bildirmek istiyorum. Kendisi ile gönül rahatlığıyla çalışabilir ve danışabilirsiniz. -s….. Geçmek bilmeyen şişkinlik , kabızlık sorunumun çözümünü Aylin Hanım ile birlikte bulduk. Hangi besinin bana iyi geldiğini ben de nasıl etkileri olduğunu artık çok iyi biliyorum. Bu süreçte hem kilo verdim hem de istediğim yağ oranına kavuştum. Kendisine sonsuz teşekkürler. Eklemeden geçemeyeceğim kendisi çok güler yüzlü. -c….g Aylin Hanıma her hafta kilo verememiş olsam da büyük bir sevinçle gidiyorum çünkü kendisi sadece diyetisyenim değil bu süreçte arkadaşım da oldu. 1 ayda toplam 7 kg verdik. Bunun tamamı yağdan. Değişik tariflerle zaman harcamıyorum.Evde olanlarla hazırladığı bir programım oluyor. Daha önce de birkaç diyetisyenle çalıştım , birebir kendi mesajlarıma cevap atan bu kadar ilgilenen başka biri daha yok. Şiddetle tavsiye ederim. -u….. Senelerdir geçmek bilmeyen kabızlık problemim var.Aylin hanım verdiği takviyelerle ve düzenlediği programla sorunum tamamen çözüldü. Kendisi ile yüz yüze çalışıyorum ve her hafta keyifle gidiyorum. 7 kg verdim. Çok teşekkürler,herkese tavsiye ediyorum. -mü… Size uzun uzun zaman ayırıyor, tüm sorularınızla birebir kendi ilgileniyor. 3 ayda 17 kg verdim. Ailemizin diyetisyeni kendisi, çok memnunuz severek ve memnuniyetle gidiyoruz. Teşekkürler -e….. Çok uzun süren bir hormon tedavisi sonrası aldığım kilolar moral ve motivasyonumu tamamen bozmuştu. Aylin Hanım bana tekrar umut oldu. Kendimi çok daha iyi hissediyorum. Daha çok bölgesel olan yağ fazlalığımı önerdiği beslenme programı ile tamamen yok oldu. Spora ve yemek yapmaya tekrar motivasyonumun olmasın da Aylin hanımın etkisi çok büyük. 4 kg verdim çok mutluyum. -h….g Çok sevdiğim güler yüzlü canım diyetisyenim düğüne 3 ay kala tanışmıştık. İstediğim gelinliği giymek ve ideal kiloma ulaşmak istiyordum. Harika bir programla o yoğunluk ve yoğun streste 2 ayda 8 kg verdim. Kendisinin yeri ben de çok ayrı. Aylin Hanımın empati yeteneği ve iletişim kabiliyeti çok yüksek. Kendisine çok teşekkürler -s….t Duygusal yemenin bir hastalık değil normal bir durum olduğunu bana öğrettiği için, besinlere bakışımı değiştirdiği için , yememenin değil doğru şeyleri yemenin zayıflamayı ve sağlığı getirdiğini bana öğrettiği için ve 5 kg verdirdiği için kendisine teşekkürler. -se…z 59 yaşındayım.Endokrinoloğum ,Aylin Hanımla çalışmamı önerdi şekerim için. Aylin Hanım çok tatlı dilli biri. Bunca yıllık yemek düzenimi değiştirdim. Daha hareketli bir hayatım oldu. Ofisine yakın oturuyorum bazen yürüyüşlerimizi birlikte bile yaptığımız oldu o şekilde daha da motive oldum. Çok fazla kilom yoktu kan şekerim düzeldi. Fazla olan 4 kilomu da verdim. Herkese tavsiye ediyorum . -ah…t Aralıklı oruç uygulamak denemek isteyen , çalıştığım sayısız diyetisyen sebebiyle sürekli mutfağa girmekten ara öğün ana öğün hazırlamaktan bunalan bana Aylin hanımla çalışmak çok iyi geldi. Azalan yağ oranım , düzelen insülin direncim, gençleşen metabolizma yaşım hepsi için kendisine çok teşekkürler. 12 kg hafifleyen bedenim ve daha sağlıklı bir ben varım artık. Kendisi ile korumaya ve kontrollere devam. -di….z Ergenlik dönemindeki kızıma pcos tanısı konmuştu. Daha önce birçok diyetisyenle çalışmayı denedik, ama kızım hiçbiriyle devam etmek istemedi. Aylin hanımla enerjisi çok uydu. Sivilcelerindeki azalma da kızımı çok mutlu etti. Aylin hanım işini çok iyi yapan başarılı bir uzman. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklarınız diyetisyenle çalışmak istiyorsa hiç düşünmeyin Aylin hanıma götürün. Biz 12 ay devam ettik Aylin hanıma, kızım isteyerek gitti her seansa ve şu an sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirdi. Çok mutlu ,Aylin hanıma teşekkürler. -on…r Aylin Hanıma yaklaşık 1 sene önce başladım. Kendisi çok tatlı , güler yüzlü işini iyi yapan bir uzman. İletişimi ve enerjisi çok güçlü. Büyük bir motivasyonla her hafta kendisine severek gittim. Bir senede 27 kg verdik. İdeal kiloma ulaştım , onunla çalışmayı listelerini kontrol altında olmayı çok seviyorum. Şimdi görüşme sıklığımızı ayda bire düşürdük. Mutlaka kendisini aya bir kez görüyorum. Takviyelerimi programımı güncelliyoruz. Onu çok seviyorum kendisine çok teşekkürler. -a…..g Aylin hanım ile 1.ayım doldu. Sıkılmadan aç kalmadan 9 kilo verdim. Kendisi her zaman motive eden, ilgili ve güler yüzlü. Güzel alternatiflerle süreci kolaylaştıran biri. Çok keyifli bir diyet dönemi geçiyorum kendisini tanıdığım için şanslı olduğumu düşünüyorum. -e….ö Aylin hanımla ikinci haftamız. Kendisini burada ki güzel yorumlardan buldum ve gayet haklılarmış. Danışanının hayat tarzını ve beslenme özelliklerini uzun uzadıya dinlemesi ve ona uygun bir yol haritası oluşturması; esnekliği ve profesyonelliğinden çok memnun kaldım. Cok fazla diyetisyene gittiği için önyargılı olan ben sadece dediklerine uyarak-ki beni tanıyarak oluşturduğu program gayet uygulanabilirdi- bir haftada 3 kg yağdan verdi. İnanılmaz bir sonuç. Güvenim tam kendisine; ben çok sevdim onu siz de diyet sürecinde daha profesyonel ve uygulanabilir sizi anlayan birilerini arıyorsanız gönül rahatlıkla diyebilirim ki doğru adres. -e…..

Diyet Programları

Diyet Programları : Yüz yüze Diyet : Yüz yüze beslenme danışmanlığında görüşme öncesi ayrıntılı vücut analiziniz yapılarak ödem, yağ ve kas oranı gibi parametreler kan değerleriniz ile birlikte incelenerek size uygun beslenme programı oluşturulur. Bu beslenme programı tamamen bireysel ve yaşam tarzınıza göre hazırlanır. Haftalık olarak yaptığımız kontrollerimizde beslenme programınız değiştirilir. 1 Aylık Yüz Yüze Beslenme ProgramıSize yönelik hazırlanmış 4 diyet listesi4 Seans Yüz Yüze görüşmeHer seans detaylı vücut analiziÖzel tarifler ( size uygun yağ yakımını ve ödem atımını destekleyen )Birebir Diyetisyen Takibi ve diyetisyeninizle iletişimKilo koruma Önerileri Hazırsanız Başlayalım… Tıklanabilir Whatsapp linki Nasıl Başlayacagız ?Programa başlamadan önce son 6 ayda yapılmış kan testlerinizin olması gerekiyor. Bu testleriniz alanında uzman hekimler tarafından değerlendirildikten sonra programa başlayabiliriz. Sahip olunan vitamin mineral eksiklikleri veya metabolik bir rahatsızlık kilo kontrol süreçlerini tamamıyla etkiliyor.Tiroid hormonları, TSH, T3-T4Demir, Demir bağlama kapasitesiKolesterol, LDL ve HDLTrigliseritFerritinAçlık Kan Şekeri/Glukoz/Glikozİnsülin direnci/HOMA DeğeriB12 vitaminiD vitamini Siz testlerinizi yaptırdıktan sonra hekiminiz de incelediyse artık başlayabiliriz. İlk görüşme beslenme programınızın tamamıyla size özgü hazırlanması için yaklaşık bir saat sürüyor. Bu görüşmede çalışma ya da okul düzeniniz , beslenme alışkanlıklarınız , sindirim düzeniniz , uyku düzeniniz tamamı değerlendiriliyor. Programınızı oluşturuyoruz ve sonra sizi kontrol görüşmelerimize bekliyoruz. Kontrol görüşmelerimizde ise sizin geri dönüşleriniz ve güncel vücut analizinize göre değişiklik yapıyoruz bu görüşmeler ise yaklaşık 20 dakika sürüyor.

ONLİNE DİYET PAKETLERİ

ONLİNE DİYET PAKETLERİMİZ Kontrole gelmeye vakti olmayan , yurt dışında veya şehir dışında yaşayan danışanlarımız için geliştirdiğimiz online diyet paketimizin içeriğine birlikte bakalım.. 1 aylık Online Diyet PaketimizSize ve ihtiyaçlarınıza Yönelik Planlanmış 4 Diyet listesiÖzel tarifler ( Yağ Yakıcı- Ödem atıcı )Birebir Diyetisyen whatsapp İletişimiKilo Koruma Önerileri Hazırsanız Başlayalım ( whatsapp tıklama linki ) Nasıl Başlayacağız ?Bizimle başlamak için iletişime geçtiğinizde size online diyet anamnez formumuz iletilecek. Son 6 ay içerisinde yaptırdığınız kan testleri ile birlikte formunuz değerlendirilerek beslenme programınız oluşturulacak. Direkt olarak diyetisyenimizle iletişimde kalabileceksiniz. Haftalık kontrol gününüzde ise yine whatsapp iletişimi ile listeniz güncellenecek. Her hafta diyetisyenimiz ile görüntülü ya da sesli görüşme yaparak ilerlemek istiyorsanız Görüntülü Online Diyet paketimiz için de bilgi alabilirsiniz. Detaylı bilgi için ( whatsapp linki )