Polikistik over sendromu (PKOS) üreme çağındaki kadınlarda meydana gelen, kronik seyreden, gelecekteki yaşam kalitesini olumsuz etkileyen endokrin bir bozukluktur. PKOS günümüzde kadınlar arasında oldukça sık karşılaşılan bir hastalıktır ve kadınların % 7 sinde gözlemlenmektedir.
Polikistik over Sendromu aşırı tüylenme ( hirşutizm), adet görmeme ya da adet düzensizliği, gebe kalamama, abdominal obezite, yumurtalıklarda çok sayıda kist ile karakterize seyreder. Yüksek androjen salınımı ve anormal insülin aktivasyonu polikistik over sendromuna zemin hazırlarken, hastaların %70’inde insülin direnci oluşmaktadır. Polikistik overi olan kadınlar yumurtalıklarında fazla androjen üretiminden kaynaklı çoklu kistlere sahiptirler ve genelde polikistik overli kadınların %70’inde adet düzensizliği görülür. Polikistik over Sendromu olan her iki kadından birinin obez ya da aşırı şişman olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca polikistik over sendromu olan kadınlar diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları için daha fazla risk altında olabilirler. PKOS kronik bir hastalık olduğundan semptomların azalması ve yaşam kalitesinin artırılması birinci önceliktir. Polikistik overi olan kadınların diyetlerine ve fiziksel aktivitelerine dikkat ederek semptomları yönetebilmeleri mümkündür. Hormonal dengesizlikler, insülin direnci ve bu duruma bağlı inflamasyon, polikistik overi olan kadınların kilo vermesini zorlaştırır. Bununla birlikte, yaklaşık % 5’lik küçük bir kilo kaybı bile polikistik overi olankadınlarda insülin direncini, hormon seviyelerini, adet döngülerini, doğurganlığı ve genel yaşam kalitesini artırabilir. Çalışmalarda polikistik overi olan obez kadınlarda vücut ağırlığının %2-5 arasında azalması ovülasyonun başlaması ve insülin duyarlılığının artması için yeterli olduğu belirtilmiştir. % 5-10 ağırlık kaybı ise menstrual işlevleri düzeltmiş, tip 2 diyabet gelişme riskinin azalmasını sağlamıştır.
BESLENME ÖNERİLERİ
Öğün atlanmayın, düzenli öğünler tüketin: Kan şekerinizin kontrolü için öğün atlamayıp düzenli öğünler tüketmelisiniz.
İdeal miktarda düşük glisemik indeksli karbonhidrat tüketin: Diyetin karbonhidrat içeriği günlük alınan enerjinin %55-60’ ını oluşturmalıdır. Glisemik indeksi yüksek besinler yerine kan glikozunun kontrolünü sağlamak için glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir. Glisemik indeksi düşük besinler insülin direncinin azalmasına, tokluk hissi oluşumuna katkı sağlamaktadır.
İhtiyacınız olan proteini aldığınızdan emin olun:Diyetin protein içeriğinin ideal düzeyde olması tokluk sağlamak, insülin duyarlılığını artırmak, üreme ve endokrin işlevleri düzenlemek açısından oldukça önemlidir. Günlük enerjinin %15-20 si proteinlerden gelmelidir.
Diyet yağınızın miktarına ve içeriğine dikkat edin: Diyetin  toplam  enerjisinin  %25-30’u yağdan gelmelidir. PKOS’lu  hastalarda omega-3 yağ asidinin ek olarak alınması önerilmektedir. Diyette çoklu doymamış yağ asitlerinin artması insülin direncini azaltır, kontrolsüz insülin salınımını engeller ve bu durum androjen salınımının azalmasında etkilidir. Günlük alınan enerjinin %2 ‘ den fazlası trans yağ olması durumunda infertilite riskinin arttığı bilinmektedir. Bu nedenle trans yağ alımından kaçınılmalıdır.
Lif alımını artırın: Yapılan bir çalışmalarda yüksek lifli diyet PKOS’ lu kadınlarda düşük insülin direnci, daha az karın yağı, daha az vücut ağırlığı ile bağlantılı bulunmuştur. 
Fermente gıda alımını artırın: Yapılan çalışmalarda polikistik overi olan kadınların bağırsaklarında sağlıklı bireylere oranla daha az sayıda bakteri saptanmıştır. Yoğurt, kefir gibi fermente besinleri beslenmenize ekleyerek yararlı bakterilerinizin sayısını artırabilir , hekiminizin de önerisi ile probiyotik takviyesi kullanabilirsiniz.
İşlenmiş gıdaları, rafine şekeri sınırlandırın: İşlenmiş gıdalar şeker içerikleri ile kan şekerinizde dalgalanmalara sebep olur ve insülin direncini artırır. Yapılan çalışmalarda polikistik overi olan kadınların şeker tüketimi sonrası sağlıklı kadınlara oranla kan şekeri düzeyinde ve insülin seviyelerinde daha fazla artış gözlemlenmiştir. Bu nedenle işlenmiş gıdaları tüketmemeye özen göstermelisiniz. Paketli kekleri, kurabiyeleri, çikolataları hayatınızdan çıkarıp tatlı ihtiyacınızı sağlıklı alternatiflerle giderebilirsiniz!
Akdeniz tipi beslenmeye özen gösterin: Yapılan araştırmalarda polikistik overi olan kadınların vücutlarında kronik inflamasyon durumunun mevcut olduğunu gözlemlenmiştir ve bu durumun obezite başta olmak üzere birçok kronik hastalıkla bağlantılı olduğu bilinmektedir. Meyve, sebze, tam tahıl, zeytinyağı, balık gibi besin öğesi yüksek gıdaları tüketmeye dayanan Akdeniz tipi beslenme kronik inflamasyona karşı koruma sağlar. 
Düzenli egzersiz yapın: Düzenli yapılan ağırlık ya da kardiyo antrenmanlarının polikistik over sendorumu olan kadınlarda insülin duyarlılığını artırdığı, kan şekeri regülasyonunu geliştirdiği gözlemlenmiştir. Düzenli egzersiz yapmak için gerekli motivasyonunuzu sağlayıp, yaşam biçimi haline getirmeyi denemelisiniz!
Yeterince uyuyun: Yetersiz uykunun açlık hormonlarınızınn aktivesini artırıp gün içinde daha fazla yemenize sebep olduğu bilinmektedir. Yetersiz uyku aşırı kilo ve obezite  riski ile direkt olarak bağlantılıdır, bu sebeple yeteri kadar uyuduğunuza emin olun!
Stresinizi yönetmeye çalışın: Stres kan glikoz düzeyini artırır ve yükselen kortizol seviyesi polikistik over sendromu olan kadınlarda yüksek olan insülin direncini daha da artırmaktadır. Bu nedenle stres kontrolünüzü sağlamalısınız!
Hastalığın tedavisinde ilk basamak olan ağırlık kaybının sağlanması ve vücut ağırlığının kontrol altına alınabilmesi için sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yaşam tarzı halini almalıdır. 

post-img
Prev post

Kolajen

Next post

Su içmenin bilimsel faydaları

post-img