Şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, yüksek kan şekerine neden olan metabolik bir hastalıktır ve 21. Yüzyılın en büyük halk sağlığı problemlerinden biridir. İnsülin hormonu şekeri kandan enerji için kullanmak veya depolamak üzere hücrelere taşır. Diyabette pankreasınız yeterli insülin üretemez veya vücudunuz üretilen insülini etkin bir şekilde kullanamaz.Bu durum kan şekerinizin yükselmesine sebep olur. Diyabetten tedavi edilmeyen yüksek kan şekeri sinirlerinize, gözlerinize, böbreklerinize ve diğer organlarınıza zarar verebilir.
Diyabetin tip 1 (Tip I DM) ve tip 2 diyabet (Tip II DM) olmak üzere başlıca iki türü vardır. Diyabetin üç tane ana belirtisi:
polidipsi (sık susama)
polifaji( sık acıkma)
poliüri ( sık idrara çıkma)
yer almaktadır.
Bunun yanı sıra diyabet; diyabetik ayak, ketoasidoz, göz, böbrek ve sinir hasarı, nonketotik hiperosmolarite, geç yara iyileşmesi ve dokularda çeşitli enfeksiyonlar gibi birçok komplikasyonun gelişmesine neden olabilmektedir.
Tanı:
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nin Diabetes Mellitus ve Komplikasyonları Tanı, Tedavi ve İzlem Kılavuzu’na göre diyabet tanısı;
Açlık plazma glikozu ≥126 mg/dL,
75 gramlık oral glikoz tolerans testinde 2. saat plazma glikozu ≥200 mg/dL,
Diyabet semptomlarıyla birlikte rastgele plazma glikozunun ≥200 mg/dL,
HbA1C ≥ %6.5 olması gibi durumlardan birinin varlığı diyabet tanısı koymak için yeterlidir.
İyi beslenmek ve düzenli fiziksel aktivite dyabeti yönetmenin en etkili yollarıdır. Nasıl beslendiğiniz kardiyometabolik risk faktörlerinizi, kan basıncınızı, kan şekeri seviyesinizi, vücudunuzdaki inflamasyonu etkilemektedir. Kan şekeri kontrolünüzün sağlanması diyabetle ilgili komplikasyonların gelişimini önlemektedir ve yavaşlatmaktadır. Bu nedenle kan şekeri seviyenizin optimal seviyede tutulması oldukça önemlidir.
Akdeniz diyeti, DASH diyeti, vejetaryen beslenme ve düşük karbonhidratlı diyet diyabetin kontrol altına alınması için önerilen diyetlerdir. Akdeniz ve DASH diyetinin IR (insülin direnci), lipit profili, kan basıncı ve inflamatuar belirtçleri etkileyerek diyabette etkili olduğu belirtilmektedir. Amerikan Diyabet Derneği (ADA) ve Amerikan Kalp Derneği, Akdeniz diyetini Tip II DM’li bireylerde, glisemik kontrolü sağlamak ve kardiyovasküler risk faktörlerini iyileştirmek için önermektedir.